SİYASAL VAKFIMIZIN MUHTEŞEM ve COŞKULU İFTARI

[Admin]

Bu sene 22 Eylül Tarihinde Feshane Kültür Merkezi'nde gerçekleşen Siyasal Vakfımızın Geleneksel iftarına büyük katılım oldu.
Tam olarak 485 kişinin katıldığı iftar programına, en başta, mezunlarımızdan, vakıf üyesi Başbakanlık Müsteşarımız Efgan ALA bey, yine okulumuz mezunu ve vakıf üyesi, Cumhurbaşkanlğı Genel Sekreter Yardımcısı, Nadir Alparslan Bey, Mezunlarımızdan, Muş Milletvekili başta olmak üzere diğer milletvekillerimiz ve her biri bürokrasinin ve özel sektörün çok önemli yerlerinde bulunan mezunlarımız ve öğrencilerimiz katıldı.
Vakıf Başkanımız Dr. Fahri Solak'ın çok iyi hazırlanmış konuşmasıyla devam etti ve yıllarca birbiirini görmeyen mezunlarımız iftar sonrası hasret giderdi.
Emeği geçenlere teşekkür ederiz.

Vakıf Başkanımız Dr. Fahri Solak'ın Konuşma Metni:
Saygıdeğer mensuplarımız, kıymetli misafirler, sevgili öğrenciler,
Öncelikle Ramazanınızı tebrik eder, vakfımızın iftar programına teşriflerinizden dolayı şükranlarımızı sunarız.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunları tarafından 1992 yılında kurulan ve bu yıl 15. yılını kutlayan ı.Ü. SBF Mezunları ve Mensupları Vakfı, sosyal sorumluluk bilinciyle ülkemize ve insanımıza maddi ve manevi katkıda bulunmayı görev bilmiş, bir sivil insiyatif olmanın gereklerine dikkat ederek taşıdığı misyonu hakkıyla yerine getirmeye dönük çok sayıda çalışma gerçekleştirmiştir.
Bu bağlamda, kuruluşundan bu güne kadar mezunlar arası iletişim ve dayanışmayı güçlendirmeye yönelik olarak Bülten, mensuplar veri tabanı, web sitesi, çeşitli konferans ve seminerler, meslek ve dönem toplantıları, piknik-yemek-kutlama gibi sosyal organizasyonlar gerçekleştirmiştir. Ayrıca fakültemiz öğrencilerinin öğrenim yüklerinin hafifletilmesi ve daha nitelikli yetişmelerine katkı sağlamak amacıyla her yıl ortalama 140-150 öğrencimize burs sağlanmakta, çeşitli seminer, konferans çalışmaları düzenlenmekte, meslek tanıtım seminerleri ile bilgilenmeleri ve daha önceki mezunların tecrübelerinden yararlanmaları sağlanmaya çalışılmaktadır.
Son dönemde, belirtilen çalışmalar sadece İstanbul’la sınırlı olmaktan çıkmış ve başta Ankara’da olmak üzere, diğer bölge ve illerde de mensuplarımız tarafından benzer sosyal ve kültürel çalışmalar yürütülmeye başlanmıştır. Böylece daha fazla mensubumuzla beraber olmak ve çalışmaların daha geniş bir kitleye ulaştırılması mümkün hale gelmiştir.
15 Yılın sonunda bugün gelinen noktaya bakıldığında Siyasal Vakfı, sayıları 1.400’e yaklaşan ve her alanda önemli başarılara imza atmış mensuplarından oluşan insan gücü ile güçlü bir toplumsal organizasyon haline gelmiş bulunmaktadır. Mensuplarımız kamu bürokrasisinde, yerel yönetimlerde ve akademik hayatta olduğu gibi özel sektör ve ticari hayatta da başarı öyküsü sayılabilecek çalışmalara imza atmış durumdadırlar. Yakın gelecekte bu durumun daha da belirginleşeceğine ve vakfımızın bir “mezunlar cemiyeti” olmanın ötesinde toplumsal rol ve sorumluluklar üstleneceğine inanıyoruz.
Vakfımız veri tabanına ilişkin bazı rakamlara göz attığımızda, mensuplarımızın % 60’ının (772 kişi) kamu sektöründe, % 40’ının ise (543) özel sektörde faaliyette bulunduğu; 619 kişinin İstanbul’da, 291 kişinin Ankara’da, 45 kişinin Kocaeli, Sakarya, Düzce ve civarında, 20 kişinin İzmir’de, 20 kişinin Trabzon ve civarında, 25 kişinin Bursa’da yerleşik olduğu görülmektedir. Meslekler açısından dağılıma bakıldığında ise, 113 kişinin Vali, Vali Yardımcısı, Kaymakam ve Mülkiye Müfettişi olarak Mülki idare sınıfında, 116 kişinin akademik hayatın çeşitli kademelerinde, 100 civarında kişinin Hesap uzmanı, Başbakanlık uzmanı, Devlet Personel uzmanı, gelir uzmanı gibi Uzman sınıfında, 51 kişinin Maliye ve Gümrük teşkilatı başta olmak üzere Müfettişlik görevinde, 40 civarında kişinin Maliye ve Gümrük teşkilatında Kontrolörlük görevinde, 26 kişinin idari hakimlik görevinde, 50 civarında mensubumuzun da Sayıştay, vergi teşkilatı gibi kurumlarda Denetçilik görevinde bulunduğu görülmektedir.
Kuruluş yılımız olan 1992 yılı ile içinde bulunduğumuz 2007 Yılları arasının ülkemizde siyasi, ekonomik ve toplumsal anlamda hızlı ve kapsamlı değişimlerin yaşandığı bir dönem olduğu göz önünde bulundurulduğunda, vakfımızın anılan süreçte gerçekleştirdiği çok sayıda çalışma yanında, belki de altı çizilmesi gereken ana başarısı, kurulduğu günkü ilkelerini, amaçlarını ve duruşunu konjonktürel savrulmalara feda etmeden koruyabilmiş olmasıdır. Yaşanan süreç ve toplumsal hafıza dikkate alındığında, bu azımsanacak bir başarı değildir. Hiç şüphesiz bu başarı, kurulduğundan bugüne vakıf çalışmalarına doğrudan yada dolaylı destek veren mensuplarımızın ortak iradesinin sonucudur.
İçinde bulunduğumuz süreçte, sosyal dönüşümün bir çözülmeye ve başkalaşmaya götürmemesi gerektiğine, toplumu kendi değerlerine yabancılaştırmaya dönük çalışmaların dikkatlerden kaçırılmamasının zorunlu olduğuna işaret etmek istiyoruz.
Gündemin ilk sıralarında yer alan Anayasa tartışmalarının, ancak ülkemizde inanç, fikir ve girişim özgürlüğü başta olmak üzere, temel hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesine imkan sağladığı oranda anlam kazanacağına inanıyoruz. Varsayımsal korkular ve vehimlerden hareketle mevcut kazanımlardan da fedakarlık yapılmasına yol açabilecek düzenlemelerin bireysel ve toplumsal enerji kaybından öte bir anlamı olmayacaktır. Anayasanın “Yeni” olması, ancak toplumun beklentilerine ve ihtiyaçlarına cevap vermesi oranında içerik kazanacaktır. “Yeni” ve “Sivil” kavramlarının sembolik cazibesine kapılıp, içeriğin gözden kaçırılması, bir yanılsamaya yol açmamalıdır. Yapılacak düzenlemelerde, dış dinamiklere ve beklentilere değil, iç dinamiklere ve beklentilere öncelik verilmesi; toplumsal talebe cevap verecek, toplumsal enerjiyi harekete geçirebilecek şekilde devletin yeniden yapılandırılması, toplumumuzun bölgesel ve küresel rol üstlenebilecek düzeye ulaşmasını da mümkün kılacaktır.
Ülkede izlenen ekonomi ve dış ilişkilerle ilgili politikalar, öncelikli olarak toplumun kendi imkanlarını, ihtiyaçlarını, beklentilerini ve hedeflerini esas alarak geliştirilmeleri durumunda bir kitlesel sinerji oluşturulabilecektir. Dünyadaki gelişmelerle ilgili yaklaşımlarımızda, “başkaları ne der”i ön plana almak yerine, “biz ne diyoruz” u merkeze alarak politika üretmeye bu topraklar her açıdan imkan tanımaktadır. Gerek ekonomik ilişkilerimizde, gerekse siyasi ilişkilerimizde toplumsal dinamiklerin gerektiği gibi değerlendirilebilmesi durumunda, zorunlu olmayan bedellerin ödenmesinin engellenmesi de mümkün olacaktır.
Bütün bunların gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan iyi yetişmiş, vizyon ve irade sahibi, kendi değerleri ile barışık insan sermayesinin bu coğrafyada bulunduğunun en somut göstergelerinden biri bu salondaki seçkin topluluktur. Siyasal Vakfı, kendisi ile barışık, değerlerinden ve yeteneklerinden emin, küçük hesap ve cinliklerden berî, yüksek tepelere sürünerek değil süzülerek çıkmaya aday, “şerefül mekan bilmekîn” anlayışına sahip vasıflı kadroların yetişmesi ve milletin hizmetine koşulması için hasbi çalışmalarını bundan sonra da şevk ve heyecanla sürdürecektir.
Kuruluş ve kurumsallaşma döneminde vakfımıza ilgi ve katkılarını esirgemeyen mensuplarımızın, önümüzdeki dönemde Siyasal Vakfı’nın üstleneceği toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesinde de gerekli desteği esirgemeyeceklerine olan inancımızla, hepinizi Bayramın 2. günü olan 13 Ekim 2007 Cumartesi günü vakıf merkezinde yapılacak Bayramlaşmaya bekliyor, selam ve muhabbetlerimi sunuyorum.


Dr. Fahri Solak
Siyasal Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı

[ahmetfidan93]

Emeğine sağlık sayın adminim,
Zahmet etmişsin. Ben de sağlık sorunum nedeniyle iftara katılamamanın üzüntüsünü yaşadım. Artık seneyki iftara katılırız inşallah.
İftara emeği geçenlere ben de teşkkür ediyorum.
Sevgi ve saygılar.

[muzaffersönmez91]

Biz ancak bakarak yetinebiliyoruz. Keşke biraz daha fotoğraf koysaydınız. Gelecek yıl inşallah ben de katılırım.
Şartlarımızı zorlayarak.
Bütün arkadaşlara başarılar dilerim.
Profilimde iletişim bilgilerim var. Dönem arkadaşlarımla görüşmek isterim.
İyi günler herkese