SUDAN İZLENİMLERİM

[ercanaktaş93]

Başkent Khartoum'a haftada 4 gün karşılıklı direkt uçuş var, 4 saat sürüyor. Mısır ve Ürdün aktarmalı uçuşlar da mevcut, Kahire ya da Amman'da 12 saat bekliyorsunuz, direkt uçuşu tercih etmelisiniz.
Seyahatten 10 gün önce olmak üzere sarı humma aşısı yaptırmak mecburidir, aksi halde 10 yıl boyunca diğer ülkelere girişte sorun yaşarsınız.

Gece 03.00 da bile havaalanına inseniz, yüzünüze ateş gibi bir hava çarpıyor. Vize olmadan giriş mümkün değil. Havaalanı kapıdan çıkışta ilk dikkatinizi çeken etrafta yatan insanlar.

Toyota marka araçların çokluğunu görünce burada bir fabrikanın olduğunu düşünmeyin, hemen tamamı Japonya'da fenni muayeneden geçmeyen eski model araçlardır. Ancak Hyundai için bu geçerli değil, fabrikası mevcut.

Bizim Bağdat Caddesine benzeyen Riyad denilen bölgede lüks konutların %90 ında bekçiler yaşıyor, sahipleri yurtdışında ve senede sadece 1 ay kalıyorlar.

Benim kaldığım villa, Diyarbakır'ın arka sokaklarını andıran, Türkiye Büyükelçiliğinin de bulunduğu, elçiliklerin yoğun olduğu, şehrin en güvenli ve gelişmiş bölgesinde idi.

Ticaret genelde Etiyopya'lıların elinde. Her yerde Türk'e rastlamanız mümkün. Halk oldukça sakin, yüksek sesle konuşana pek rastlamadım.
Halkın yarısı müslüman, hemen tamamı namaz kılıyor. Teravih namazında kadın erkek birarada uzun süren namaz kılıyorlar, gece boyunca 3 kez ezan okunup namaz kılınıyor. Khartoum'un en büyük camii, bizim orta büyüklükte bir camimiz kadar ve sadece bir boş hanı andırıyor. Namazdan önce camiye giren ayaklarını uzatıp uyuyor. Nileyn camii ise iki Nil'in birleştiği yerde farklı bir mimariyle yapılmış, pek entersan bir yönünü görmedim, ayrıca kameramla fotoğrafını çekerken güvenlik tarafından ikaz edildim, tercümanım izinsiz fotoğraf çekmekten sorgulandı.

Trafik işareti ve polis pek yok. Tek tük kavşakta rastladığınız sandalyede oturan silahsız kişi büyük ihtimal polistir.
Yiyecek içicek çok pahalı, muz oldukça ucuz. Hindistan yapımı 3 tekerli rakşa dedikleri ulaşım aracı yaygın olarak kullanılıyor, merkezi olmayan yerlerde sizi istediğiniz yere götürür. Ancak baştan iyi konuşmalısınız, her gün gittiğiniz yere tam 20 katı fiyat söyleyebilirler. Yolda suyun olması, trafiğin sıkışık olması, dediğniz yerden bir sokak ilerde inmeniz, marketten bir şey almak için inmeniz fiyatı bir anda 2 katına çıkarabilir.

Her bakımdan ayda sadece 200 dolar vereceğiniz bir rehber-tercüman bulundurmanız lehinize olabilir.
Sular hiç kesilmiyor, ancak sakın içmeyin.
Caddelerde yaygın olarak elele dolaşan genç erkekler görebilirsiniz, şaşırmayın, tahmin ettiğiniz doğrudur.
Kentte altyapı yoktur, yılda sadece 15 gün yağmur yağar, cadde ve sokaklar göl olur.

Sıtma had safhada fakat bizdeki grip gibidir, basit tedaviyle geçer.
Zorunlu eğitim 8 yıl, mezun olan her öğrenci anadili yanında ileri düzeyde ingilizce biliyor. İklim nedeniyle okullar Nisan Mayıs aylarında tatil ediliyor. Kız öğrenciler pantolon giyer ve başlarını örterler. Türkçe eğitim veren okul oldukça ilgi görüyor.

Ful denen bakladan yapılan bir çeşit yemekleri var, öğleden sonra yiyorlar, üç parmakla herkes aynı kaptan yer. Yolda yürürken herkes davet eder. Ful yiyeceğiniz lokantalar da vardır. İstisnasız herkes dişlerini saatlerce fırçalar, dişleri bembeyazdır.

Nüfusun yarısı zenci, yarısı araptır; fiziki görünümleri farklı ancak davranış biçimleri aynıdır.

Afra adında bir tane alışveriş merkezleri var, Türkler tarafından inşa edilmiş. Giyiminize kimse karışmaz, açık kapalı herkes birbirine saygı gösterir.

Cadde ve sokaklarda ışıklandırma yok, suç çetelerine karşı dkkatli ve tedbirli olmalısınız.
Ülkede istikrar genel anlamda UN tarafından sağlanıyor

İşsizlik had safhada, ortalama işçi ücreti günlük 6 usd.
Ekonomik durumu iyi olanların 3 4 hanımı ve 20 25 çocuğu var. Gençler parasızlık nedeniyle 30 lu yaşlara kadar evlenemiyorlar.
Beklediğiniz konu: Kızları güzel değil.)))

[Admin]

Yazını okudum ErCAN kardeş,
Oralara gidenler için tam bir kılavuz yazı olmuş.
Teşekkürler paylaşım için.