Yeni Yorum Gönder 
 
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Sümbülzade Vehbi Efendi
05-15-2008, 05:07 AM
Yorum: #1
Sümbülzade Vehbi Efendi
Pek çok arkadaşımızın tanıdığını hatta Edirneli arkadaşların sahip çıktığını bilmekle beraber, hatırlatayım dedim. 18. asrın ikinci demlerinde yaşamıştır. Nedim tarzında yazmakla birlikte onun kadar başarılı olamadığı aşikardır. Şiirde daha çok şekle önem vermiş, günlük hayatla ilgili atasözleri ve deyimleri kullanmıştır.

Bir gün padişah Vehbi Efendiyi yanına çağırır ve: "Bana öyle bir şiir yaz ki birinci mısraını okuyunca içimden seni öldürmek, ikincisini okuyunca ödüllendirmek gelsin" der:

Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.


Lal-u arap içurem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü, hatem-i zer o rahsan.

Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü, kakülüne nevcivan.

Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
Düşmanının bağrına, hançerimi nagehan.

Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan, lokum iste her zaman.

Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,
Eselamu aleykum, ve aleykum esselam.

ADALET ERDEMLERİN KRALİÇESİDİR
kullanıcının tüm mesajlarını bul
Alıntı ile Cevapla
Yeni Yorum Gönder 


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi